• Kitap

    Yeşil Çağ – Ütopyadaki Sırlar

    Hey Gençler!Hayatı ve çevrenizi kuşatan tüm inançları ve fikir akımlarını sorgulamak istiyorsunuz. Haklısınız. Hakikatin güvenli limanına ancak tersine sorular sorarak ulaşabilirsiniz.Bu kitap bir ütopya. Her türlü sorgulamayı yapabilirsiniz ama lütfen önce kitabı bitiriniz. Eğer sorgulama yapmazsanız kendinize olan özgüveniniz yok demektir. Çünkü satırların aralarına gerçek sırları da koyduğum ütopyamdaki yarınlar ancak özgüveni yüksek insanlarla gerçekleşecektir.Hayalimde kurguladığım bu roman için “Hadi canım sen de” demeyin sakın. Basit hayallerden kurtulun.Eğer sen istersen o bir hayal değildir. www.gozyasikitaplari.com WHATSAPP SİPARİŞ HATTI 0539 222 50 70

  • Kitap

    Ölüme Bir Kala

    Gece ayaz basacaktı. Kışın ölen ağaçlar bahar gelince muhteşem bir uyanışla güzelliğe bürünürlerdi. Acaba ölümümden sonra bahara uyanabilecek miydim. Bir film şeridi gibi yaşadıklarım gözlerimin önünden geçiyordu. Parmaklarım klavyede o günleri yazmak isterken titriyordu. Yaşadıklarım sadece benim yanlışlarım, hatalarım değildi ki!.. İçinde büyüdüğüm toplumun yarım asırlık inanç hayatını kendi penceremden yazdım. Neler gördüm neler…

  • Kitap

    Kaderle Savaşılmaz

    POLİSİYE ROMAN Haşim Akten’in kaleminden bir polisiye roman. Kadere bir de bu pencereden bakın. … – Söz veriyorum, silahı saklayacağım ama yarın karakolda yalan söylemeyeceksin. Artık kaderle savaşmayı bırak. – Kaderle savaşmak mı? Bu da neyin nesi böyle Ömer?  Böyle bir şeyi hiç düşünmedim. – Ama savaşıyorsun. – Devlet, adamı bir yıl sonra serbest bıraktı. Adalet bu mu? Devlet bu mu?                Selim’in isyanı Ömer’i tedirgin etmişti. Her ne kadar başına gelen bu olaydan sonra inancında sarsılmalar olmuşsa da onu teselli etmenin başka yolunu bulamadı. – Merak etme, gerçek adalet mahşerde görülecek. – O kızımı öldürdü. Bir can aldı. Ahirete kadar bekleyemem. Adaleti aramak kaderle savaşmaksa savaşırım.

  • Kitap

    İhtiyar

    Deneme Bu kitap; 08:30 “Dinmeyen gözyaşları” filminin çekilebilmesi için yazılmıştır. Ama maalesef gerçekleşememiştir. Fakat bu deneme türünde yazdığım kitapta bir dönemin yaşadığım ve gördüğüm acı gerçekleri okuyacaksınız. “Bana dini, Mevlana’yı istismar ediyorsun dediler. Bu kitapta hedeflediğim filmleri çekebilmek için kendimi istismar ediyorum var mı karşı çıkan?” İçimden geldiğince yazmaya başladım. Yazdıklarımın bir “Deneme” olduğunu fark edince bu türün en büyük ustası Montaigne’nin kitabının önsözünde özetle şöyle dediğini gördüm: “Eğer mümkün olsaydı karşınıza anadan doğma çıkardım. Bu kitapta size asla bir şey kanıtlama iddiam yoktur. Elimden geldiğince size beni anlattım. Bana hak vermenizi ya da yargılamanızı istemiyorum…”

  • Kitap

    Mevlâna

    HATIRAT ROMAN 12 Eylül 1980 darbecilerinin adaletsiz kararıyla Mamak zindanlarının karanlığını derinden yaşamıştım. Mamak hatıralarımı “Aşkı Cehenneme Attılar” romanımda yazdım. Bu kitapta ise o zindanların karanlıklarının elime ulaşan Mesnevî ile nasıl aydınlandığını, o karanlıktan Mevlâna ile nasıl aydınlığa çıktığımı okuyacaksınız. Okurken umarım kendi sıkıntılarınızı düşünecek ve Mevlânâ’nın size vereceği mesajlarını da hissedeceksiniz. “Kitap sanki nefes alıp veriyordu. Sanki diyecekti ama, sanki değildi gerçekti. Kitabın kalp atışlarını işitiyor, soluklarının esintisini yüzünde hissediyordu. Zindan Medrese-i Yusûfiye, Hocası Mevlâna, dersin adı Aşk, imtihanı ise ateşte pişmekti. Ateş, ateş, ateş… Ey âşıkların Pîri, ateş deyip durmadasın. Bunun başka bir yolu yok mu? İlla ateşe mi girmem lazım!.. Balı suyun içine atıp karıştırdığınızda bal görünmez…

  • Kitap

    Aşk-ı Cehenneme Attılar

    Hatırat Roman Bu kitapta okuyacaklarınız yaşanmış gerçeklerin romanlaştırılmaya çalışılmasından başka bir şey değildir. İsimler değiştirilmiştir ve olaylar tamamen yazarın hayal dünyasında kurguladıklarından ibarettir. 12 Eylül’ü ve Mamak adıyla tanınmış meşhur cezaevini merak edenler için bir küçük vesika hükmündedir. Mamak’ı her yaşayan başka türlü algılamıştır. Mamak cehennemini yaşamış mazlumlar; gönül dünyalarında hissettikleri ile binlerce romana malzeme olabilecek acı hatıralarla doludur. Kimi sadece bir zulüm olarak algılar, kimi bir kahramanlık destanı olarak görür, kimi hayatının yıkılışı, kimi ise dirilişinin ve gerçeğe uyanışının sebebi bilir. Bu kitapta okuyacaklarınız sadece benim şahsi bakış açımdır.

  • Kitap

    Gelin Ayşe

    Gözyaşı Geceleri’nin Mimarı Haşim AKTEN’in sımsıcak kaleminden… GELİN AYŞE “Dinmeyen Gözyaşları” Romanın yazarı Haşim Akten, yıllarca Gözyaşı Geceleri’nde ve radyoda sesiyle insanların gönül tellerine dokundu.. Şimdi de kalemiyle yüreklere dokunuyor… “Bir kayınvalidenin oğlunu kurtarmak için yaktığı Ayşenin dinmeyen gözyaşlarını okurken siz de onunla birlikte ağlayacak ve hayatla mücadelesi size de örnek olacak. Bazen kendi dertlerinizi hatırlayıp romanın kahramanı siz olacaksınız” Bu romanı, toplumumuzda yaşayan dertliler için kaleme alan yazarımız diyor ki; “Bu romanla sizi üzdüğüm, belki de ağlattığım için beni affedin. Sizi neden üzdüğümü, neden ağlattığımı, romanın sonunda anlayacaksınız. Dilerim sizin de gözyaşlarınız mutluluktan süzülür yanaklarınıza…”

  • Kitap

    Masal Mıydı?

    BU KİTAPTA; Gözyaşı Geceleri’nin mesajlarını bulacaksınız… BU KİTAPTA; İzleyenlerin hayatlarında şok değişimlere sebep olmuş hikayeleri, menkıbeleri bulacaksınız. BU KİTAPTA; 30 yıldır peşinden koştuğum ÖZLENEN HAYATLARI bulacaksınız.. Sanki dört yıl boyunca Medrese-i Yusûfiyye Üniversitesinde Mesnevi fakültesinde okuyordum. Cehennem korkusunu içimden hiç atmadım ama artık hayata Mevlânâca bir aşkla bakmaya başladım. Namazlarımı korkudan değil sevgiden kılıyor, ellerim Rabbime sevgiyle açılıyordu. Süheyb er Rûmi gibi alışverişim sevgi olamaz mıydı Resül aşkına? Ekonomik krizlere girdiğimde bunalırken Talha ve Rümeysa gibi yükümü imanımla kaldıramaz mıydım? Bir karınca için geri dönen Bayezid-i Bestami gibi olabilmek için kasaba kasaba, şehir şehir, ülke ülke geziyor ve Allah’ın kullarını Allah’a sevdirebilmek, Allah’a da kullarını sevdirebilmek için yırtınıyordum. İnançlarını yaşamalıydılar…

  • Kitap

    İz Bırakan 28 Yıl

    Hatırat Bu kitap Gözyaşı Geceleri’nin 28. Yılında yazılmıştır. Gözyaşı Geceleri’nin nelere vesile olduğunu tarihe bir not düşmek için yazdım. Tabi bu yazdıklarımız sadece bize ulaşanlardır. Bizim haberimiz olmadan daha neler oldu bilemiyoruz. Aldığımız bir mesajda şöyle yazıyordu; “Bir insan Allah sevgisini Peygamber sevgisinibu kadar mı güzel anlatır? O zaman 14 yaşımdaydım. Aradan 3 yıl geçti fakat ben sizin sayenizde 3 yıla sığmayacak olgunluğa eriştim… Sudan çıkmış balığa döndük. 3 saat boyunca nefes almadan izledik. Ertesi günde bilet alıp ikinci kere izledik. O gün bugündür gözyaşısız günümüz geçmiyor. Oradan çıktık ve benim kardeşim gece yarısı namaza başladı. Çok şükür bir daha da bırakmadı. Başka biri oldu sanki… İnanın ki ben insan…